Gümrük Birliği Öncesi ve Sonrası Türkiye Dış Ticaret Hacminin Performans Analizi


KARAKAYA G., ERTEKİN M.

Vergi Dünyası Dergisi, cilt.1, sa.470, ss.47-57, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 1 Sayı: 470
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Vergi Dünyası Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.47-57
  • İstanbul Ticaret Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde Türkiye, 1995 yılında uygulamaya konan Gümrük BirliğiKararı ile Birlik üyesi olmadan Gümrük Birliği’ne katılan ilk ülke olarak hala eleştiri konusuolan bir adım atmıştır. Bu Anlaşma, Birlik üyesi ülkelerle Türkiye arasında sanayi ve işlenmiştarım ürünleri ticaretinde tüm kota ve gümrük engellerini ortadan kaldırmıştır.Gümrük Birliği Türkiye açısından Avrupa Birliği üyeliği için bir basamak olarak görülmeninyanında ticari anlamda büyük kazançlar sağlanması beklenmekteydi. Ancak tam anlamıyla birortaklık ilişkisi kurulamadığı için sağladığı avantajların yanı sıra kaybettirdikleri de olmuştur.Bu makalede Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin ihracatına ve ithalatına olan etkisi küresel veulusal düzeyde yaşanan gelişmeler dikkate alınarak belirli dönemler itibariyle incelenmiştir.
In the process of accession to the European Union, Turkey has taken a step that is still the sub- ject of criticism as the first country to join the Customs Union without joining the Customs Union Agreement signed in 1995. This agreement has eliminated all quotas and customs barriers between Union member States and Turkey in the trade of industrial and processed agricultural products. The Customs Union was expected to be a stepping stone for the membership of the European Union for Turkey, as well as a commercially significant gains. However, it has been lost as well as the advantages it provides because it cannot be established in a truly partnership relationship. In this study, the effect of the Customs Union on exports and imports of Turkey has been ex- amined by specific periods considering developments in global and national level.