Bu çalışma Filistin Sorununa Türkiye’nin bakış açısı üzerine bir literatür çalışmasıdır. Üç kıtanın kesişimyeri olan Ortadoğu'nun stratejik önemi tüm dünya ülkelerinin dikkatini çekmektedir. Bu bölgede yerleşimkurmuş olan İsrail'in ikiye bölünmesi ile bu topluluk dünyanın çeşitli yerlerine dağılmıştır. Yahudilerekucak açan Osmanlı, zayıflamasıyla birlikte Yahudilerin toprak taleplerine maruz kalmıştır ve bu durumYahudilerin özgürlükçü düşüncesini canlandırmıştır. Filistin halkı için büyük bir tehdit haline gelmiş olanbu durum Türkiye’yi denge politikası izlemeye itmiş olsa da Türkiye Müslüman olan Araplara her zamandaha yakın bir profilde yer almıştır. Körfez Krizi'nin yaşanması ile Irak'a uygulanan ambargo Türkiye'yeekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaşatırken diğer bir yandan da PKK terörünün ortaya çıkmasıyla Türkiyegüvenlik sorunu da yaşamıştır. Bu çalışmada Yahudilerin sürgünü ile kıvılcımı atılan Filistin Sorunu’nunTürkiye açısından sonuçları ve bu sorun karşısında Türkiye’nin dönemsel tutumları incelenmiştir.
This is a literature review of Turkey's perspective on the Palestinian problem. The strategic importance of the Middle East attracts the attention of all world countries. Israelis were expelled with the dimidiation of the Israel. Ottoman Empire gave permission to Israelis to live their lands, but Israelis want to buy the Ottoman lands and it causes to break down of the relationship. This situation became a major threat to the Palestinian people. Although Turkey followed the balance policy when Arabia-Israeli conflict occurred, Turkey had a closer profile to Muslim Arabs. While the embargo impossed on Iraq with the Gulf Crisis, Turkey had serious economic difficulties. The intervention of Western countries in the Middle East had some positive and also some negative consequences for Turkey. This study examined the results of the Palestine problem which started with the exile of the Jews and Turkey’s attitudes towards this problem.
