"Aniden" Bir Duyu Yolculuğu: Dokunsal İmgenin Kokusunu Sinestetik ve Haptik Görsellik Kavramları Işığında Tartışmak


Creative Commons License

Ertan E. L.

SineFilozofi Dergisi 7. Uluslararası Sinema ve Felsefe Sempoyumu, Ankara, Türkiye, 7 - 08 Aralık 2024, ss.10-11, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.10-11
  • İstanbul Ticaret Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bildiride, sinemanın anlatı merkezli, karakter odaklı, parçalı duyumsama mantığının izdüşümü niteliğindeki retinal görsellik anlayışı yerine algılama ediminin çoğulluğunu imleyen duyulararası (intersensory) bir sinemanın yolları aranacaktır. Görsel olanın algıda yarattığı üstünlük sorunsallaştırılarak duyuların kullanım biçimleri göreceleştirilmeye çalışılacaktır. Dolayısıyla bu çalışma, sinestetik ve haptik (dokunsal) görsellik kavramlarına başvurarak bedenleşen çok duyulu (multisensory) imaj kullanımlarını Aniden (Melisa Önel, 2022) filmi ışığında analiz etmeyi amaçlamaktadır. Film, 40 yaşlarında bir kadının koku alma yetisini kaybettikten sonra kimliğini arama, bedenini keşfetme ve öz benliğini bulabilme yolculuğuna, duyular aracılığıyla hafızayla ilişkilenme biçimlerine, yaşam ve ‘ani’ karşılaşmalarla yeniden bir bağ kurarak özgürleşebilme hikayesine odaklanmaktadır. İncelemesi gerçekleştirilecek film, görsel-işitsel olarak temsil edilebilir duyular üzerinden dokunma ve koklama gibi temsil edil(e)meyen duyu kiplerini çağrıştırarak hem temsili hem de fiziksel özelliklerini ön plana çıkartıp çok duyulu, atmosferik bir sinemasal deneyim imkânı sağlamaktadır. Bu nedenle imgelerin nasıl tecrübe edildiğini anlayabilmek ve açıklayabilmek için “köprü işlevselliği” taşıyan bir yöntem olarak film-fenomenolojisine başvurulacaktır. Film-fenomenolojisi yöntemiyle çözümlenen sinemasal eserler, temsil edil(e)meyen yetilerde taşınan duyu hafızalarının temsil edilebilme yöntemleriyle daha fazla ilgilenmekte, bedenselleşen seyircilik (embodied spectatorship) düşüncesinde duyu modülasyonlarının oynadığı etkin rol üzerine daha fazla yoğunlaşmaktadır. Duyulararasılık filmde; yakın çekim odaklı devingen kamera kullanımları, bedenleşen hareketli fotoğrafik imajlar, içerik ve biçime uygun renk ve ışık tercihleri, fiziksel duyumsamayı aktive eden kurgu yönelimleri ve çok duyulu bir algılama imkânı yaratan işitsel öğeler gibi çeşitli estetik tercihler sayesinde sağlanmaktadır. Bu gibi belirlenimler mesafeli bakışa olanak tanımayıp özellikle imajın içerisine çekerek gözlerin zarıyla adeta dokunabilmesini mümkün kılan tercihlerdir. Dolayısıyla göz, estetik bir hiyerarşi kurarak narsisit bir tavırla denetlemek, gözetlemek ve sorgulamak yerine sokulan, temas eden bir işlev kazanmaktadır. Böylelikle ‘uzaktan’ dokunmakla yetinmez aynı zamanda filmin kendisi tarafından da dokunulmuş olur. Bu bağlam çerçevesinde Aniden, haptik bir film tanımlamasına uygunluk göstermekle birlikte diğer duyulararası, çok sesli algılama edimini mümkün kılan imgeleriyle sinestetik bir seyir deneyimine de kapı aralamaktadır.


Anahtar Kelimeler: Haptik görsellik, Sinestetik, Duyulararasılık, Film-fenomenoloji, Aniden.