Fikir dergileri, hemen her dönemde Türk düşünce hayatının üretken mahfillerinden olmuştur. Geniş çaplı siyasî ve sosyal değişim dönemlerinde, özellikle de otoriter uygulamaların ardından basın-yayın mecralarındaki artış, entelektüel bir canlılığı da beraberinde getirmektedir. II. Meşrutiyet Dönemi’nde 1908-1913 arası, çok partili hayata geçiş döneminde 1945-1955 arası ve 2000’lerin ilk on yılında olmak üzere hususiyetle üç dönemde böylesi bir canlılıktan söz etmek mümkündür. Fikir dergileri ilgili dönemin zihin yapısını, sosyolojisini ve siyasî havasını anlamak açısından mühim göstergeler sunmaktadır. Bu çalışma, yayın hayatına başladığı 2004 yılından günümüze dek kesintisiz şekilde varlığını sürdüren ve akademik fikir dergiciliğinin önemli örneklerinden olan Muhafazakâr Düşünce Dergisi’ni ele almaktadır. 2000’lerin başında, Türkiye’de uzun süre gericilikle eşanlamlı görülmüş olan muhafazakârlığın yeniden kodlanışının fikrî ve siyasi yansımaları ortaya çıkmaya başlamıştı. Çalışma, bu iklime doğan Muhafazakâr Düşünce Dergisi’nin bir dergi olmanın ötesine geçmesi ve bir fikrî muhît halini alması serüvenini ortaya koyarken 2000’ler Türkiye’sinde yaşanan değişime de ışık tutmaktadır. Değişimin getirdiği belirsizlik ve ondan doğan tedirginlik hissiyle baş etme ve daha da önemlisi hızla değişen dünyada kendini konumlandırma çabası, muhafazakârlık çalışmaları etrafında yeni bir entelektüel çekim alanı oluşturmuştur. Akademik bir dergi olarak Muhafazakâr Düşünce Dergisi, Türkiye’de teorik anlamda muhafazakârlık çalışmalarının derli toplu bir külliyata kavuşmasını sağlayarak muhafazakârlıkla ilgili çalışanların bakmadan geçemeyecekleri bir temel kaynak olmuştur. Bir fikrî muhît olarak Muhafazakâr Düşünce Dergisi, köklerini arayan ama bir şekilde bunu el yordamından öte yapamayan genç akademisyenlere geniş bir tecessüsle sarmalanma duygusunu yaşatmaktadır
Scholarly journals and opinion magazines have been one of the productive centres of Turkish in- tellectual life in almost every period. In times of widespread political and social change, especially in the aftermath of authoritarian periods, the growth of media outlets brings intellectual dynamism. Particularly, it is possible to speak of such vitality in three periods: First, within the Second Con - stitutional Monarchy Period between 1908 and 1913. Second, in the process of transition to multi party politics between 1945 and 1955. Third, the first decade of the 2000s. Journals offer important indicators for understanding the relevant period's mindset, sociology and political atmosphere. This study focuses on the Muhafazakâr Düşünce Dergisi (The Journal of Conservative Thought), which has continued since its launch in 2004 and is one of the most important examples of aca- demic journal publishing. In the early 2000s, the re-coding of conservatism, which had long been synonymous with being reactionary in Türkiye, began to have repercussions at the intellectual and political levels. The study sheds light on the changes in Turkey in the 2000s while presenting the journey of Muhafazakâr Düşünce Dergisi, born in this climate, to go beyond being a journal and become an intellectual circle. The effort to cope with the uncertainty caused by change and the sense of uneasiness arising from it, and more importantly, to position oneself in a rapidly changing world, has created a new intellectual centre of attraction around the study of conservatism. As an academic journal, Muhafazakâr Düşünce Dergisi has been an essential reference for those work- ing on conservatism by providing an extensive collection of theoretical studies on conservatism in Türkiye. However, as more than an academic journal, Muhafazakâr Düşünce Dergisi also offers an intellectual circle to young academics in search of their roots but somehow unable to do so beyond the rule of thumb, giving them the feeling of being surrounded by a wide range of inquisitiveness. Keywords: Muhafazakâr Düşünce Dergisi, Turkey, Türkiye, the 2000s, conservatism, academic journal publishing.