Popülizm-Demokrasi İlişkisi: Latin Amerika’dan Örnekler


Creative Commons License

GENÇ YILMAZ A.

International journal of political science & urban studies (online), cilt.7, sa.2, ss.428-444, 2019 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Latin Amerika, popülizm çalışan araştırmacılar açısından önemli bir araştırma alanı olarak ortayaçıkıyor. Dünyanın bu bölgesinde, popülizmin farklı türlerine rasgelmek mümkün. Üstelik LatinAmerika’da, tarih boyunca, popülist liderlerin siyasal gücü ele geçirmeyi başardıkları söylenebilir.Elinizdeki çalışma, popülizm ve demokrasi arasındaki çatışmalı ilişkiyi incelemek niyetindedir.Bunu yaparken popülizm bir siyasal tarz olarak ve liderin merkezi rolüne referansla tanımlanacaktır.Bu doğrultuda, Arjantin’de Peron dönemi klasik popülizmi, Peru’da Fujimori’nin sağ popülizmi venihayetinde Venezüella’da Chavez’in sol popülizminin analizinin göstereceği üzere demokrasi vepopülizm ilişkisi farklı popülizmlerin varlığına rağmen büyük ölçüde aynı kalmıştır. Bu doğrultudadenilebilir ki popülizm, demokrasinin içerici kapasitesini artırmış, buna karşın, anayasal denetimmekanizmalarına, demokratik kurumlara ve genel anlamda liberal demokrasiye zarar vermiştir.
Latin America, as a region, reflects a relevant field of analysis for scholars who aim at working populism. Here, in this region of the world, it is possible to encounter various types of populism(s). Additionally, throughout the history of Latin America, populist leaders have managed to accumulate political power for decades. This study, in its turn, aims at analyzing the relationship between populism and democracy. It suggests analyzing populism as a political style prioritizing the central role of populist leaders. In this perspective, it overviews a historical analysis of different Latin American countries where various types of populism were in power. In this respect, the study of the classical populism of Peron in Argentina, the right-wing populism of Fujimori in Peru and the left-wing populism of Chavez in Venezuela demonstrate that the relationship between democracy and “various” populisms remains almost the same. Populism, in general, enlarges inclusionary capacities of democratic regimes while giving permanent harm to democratic institutions, constitutional mechanisms of control and liberal democracy in general.