Èmile Durkheim 1858 ile 1917 yılları arasında yaşamını sürdürmüş ve sosyoloji biliminin kurucusu olarak nitelendirilen bir bilim insanıdır. Bu nitelendirmeyi, sosyolojinin benzerlerinden ayrı bir bilim olarak görülmesi ve o şekilde nitelendirilmesi için yaptığı ciddi çalışmalar ve sosyoloji için bir yöntem inşa etme çabaları ile kazanmıştır. Sosyolojiyi sistematikleştirmeye dair düşüncelerini ve bu düşüncelerden doğan amacını, kendisine ait olan eserlerde uygulamalı olarak da gerçekleştirmiştir. Sosyolojiye ve topluma dair yaptığı derinlikli çalışmaların ve kaleme aldığı eserlerin içeriğine bakıldığında, sosyolojiye dair birçok kavrama ve düşünceye yer vermekle beraber ahlak ve hukuk kavramlarına -bu iki kavrama eşdeğer biçimde- ciddi bir yer verdiği görülmektedir. Bununla birlikte Durkheim’in bazı toplum bilimsel kavramları açıklama çabası içerisinde iken bu açıklamada kriter olarak hukuku ve hukuk alanına dair birtakım kavramları esas aldığı görülmektedir. Ona göre hukuk, kelimenin tam anlamı ile toplumsal bir olgudur. Bu açıdan bakıldığında birtakım farklı toplumsal olguların açıklanmasında da hukuka başvurulması oldukça doğal karşılanabilecektir. Her ne kadar Durkheim’in çalışma alanları arasında hukuk yer almasa da onun fikirleri içerisinde hukuka da erişmek mümkündür. Bu çalışmada Durkheim’in sosyoloji düşünceleri içerisinde hukukun izleri sürülmüş ve hukukun özü olarak toplum düşüncesine dair incelemeler yapılmıştır.
Émile Durkheim (1858-1917) is regarded as the founder of the field of sociology. This recognition is attributed to his serious efforts to establish sociology as a distinct science and to build a methodology for it. He applied his ideas about systematizing sociology in his works. When examining his in-depth studies on society and the content of his writings, it is evident that, in addition to many concepts related to science, he gave considerable importance to the concepts of morality and law — two concepts he treated as equivalent. Furthermore, in his efforts to explain certain sociological concepts, Durkheim often relied on law and legal concepts as criteria. According to him, law is, in the truest sense, a social phenomenon. From this perspective, it is natural to refer to law in explaining various social phenomena. Although law was not a direct focus of Durkheim's work, his thoughts contain significant insights into the concept of law. This study traces Durkheim's views on law within his sociological thought and examines the concept of society as the essence of law.