Adalet Yayınevi, Ankara, 2023
Bu kitap 2021 kabul edilen doktora
tezimden üretilmiştir. Güncellenmesi gereken veriler 2022 yılına göre düzenlenmiştir.
Özellikle 2011’de Suriye’de
başlayan iç savaş yüzünden Türkiye’ye doğru düzensiz göçün artmasıyla birlikte
işgücü piyasasında göçmenlerin iki temel biçim aldığı fark edilmiştir. Bazı
göçmenler, evde bakım hizmetlerinde ve yerel işgücü arzının sınırlı olduğu
turizm sektöründe (oteller, turistik tesisler) çalışmaktadır. İkinci grup ise,
emek-yoğun ve düşük vasıflı işler olarak tanımlanabilecek işlerde işgücü
piyasasına girmiştir. Başlıca örnekler, tarım, inşaat, metal ve tekstil
sektörlerinde çalışan göçmenlerdir.
Türkiye’de düzenli ve düzensiz
göçmen işçilerin İş Sağlığı ve Güvenliği faktörlerinin incelendiği ciddi bir
çalışma yapılmamıştır, bu tez çalışmasındaki amacımız, bunu gerçekleştirmektir.
Özellikle düzensiz göçmen işçiler olmak üzere Türkiye’de göçmen işçilere
uygulanan politikalar ve düzenlemeler; ciddi olarak ele alınmamakta, genellikle
polisiye olaylar olarak algılanmaktadır. Bu çerçevede ele alınabilecek önemli
konu, uluslararası işgücü göçü, savaştan kaçan ve özellikle Türkiye’de bulunan
yaklaşık 3,5 milyonluk Suriye vatandaşının getirdiği kökten değişimdir. Bu
değişimin en temel göstergesi, göç eden Suriyelilerin sayısının kısa sürede çok
artması ve Geçici Koruma Yönetmeliğinin sunduğu temel haklara erişimlerinin
sağlanması ve bundan yararlanmalarıdır.
2016 yılında yayınlanan Yabancılar
için Çalışma İzni Hakkında Yönetmelik ile, dar bir uygulama alanı bulunsa bile,
göçmenlere çalışma hakkı tanınmaktadır. Bu yasal ve idari değişikliklerin yanı
sıra, sığınma kamplarının dışında işgücü piyasasında yasadışı olarak yer alan
önemli sayıda insan vardır. Bu nedenle, son yıllarda Türkiye’de birçok sektörde
sığınmacıların istihdamı artmaktadır.
Sağlık hizmetleri, iş kazaları ve
hastalıkların önlenmesinde temel insan hakları bağlamında, göçmen işçiler
arasında İSG konusuna daha fazla odaklanılması gerekmektedir. Mevcut sorunları
geçici süreli epidemiyolojik bir bozukluk olarak kabul etmek, bu alanda anlayış
ve politika gelişimi gerekliliğini görmezden gelmektir. Benzer şekilde, farklı
diller, kültürler ve iş örüntüleri olan bir popülasyonu inceleyen
epidemiyolojik zorluklar, profesyonellerin gerekli çalışmaları yapmasını
engellememelidir. Göçmenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği sorunlarının yerel
işçilerinkinden çok daha fazla olduğu açıktır. Bu eşitsizliklerin doğasını ve
nedenlerini anlamak ve bunları azaltmak için uygun politikalar ve halk sağlığı
müdahaleleri geliştirmeye gayret edilmelidir.
Bu çalışma ile yasal ve yasadışı
çalışan göçmen işçilerin İSG faktörlerinin incelenmesi, sorunların tespit
edilmesi ve çözüm için öneriler sunulması hedeflenmektedir. Literatür
taramalarıyla Türkiye ve dünyadan örnekler verilmiş, sadece yasalar ve yönetmelikler
yorumlanmamış, bu çalışmalar saha çalışmaları ile paydaşlar ile doğrudan
iletişime geçilerek desteklenmiştir. İstanbul Ticaret Odası’nın sponsorluğunda,
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İSG Genel Müdürlüğü, İçişleri
Bakanlığı Göç İdaresi Müdürlüğü, Üniversitelerin Göçmen İşçilerle İlgili
Çalışma Yapan Birimleri, Sendikalar, Göçmen Sivil Toplum Kuruluşları, Kızılay,
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Suriyeli Akademisyenler, Göçmen İşçiler ve
İSG Uzmanlarının katılımlarıyla “Göçmen ve Mülteci İşçilerin İş sağlığı ve
Güvenliği Faktörlerinin İncelenmesi, Çözüm Önerileri Sunulması” konulu Arama
Konferansı gerçekleştirilmiştir. İstanbul, Ankara, İzmir, Hatay, Gaziantep,
Şanlıurfa ve Kilis’te göçmen ve mülteci işçilerin İSG faktörleri incelediğimiz
400 kişilik anket çalışması yürütülmüştür. Anket yapılan illerdeki işverenlerle
birebir yüz yüze 10 adet derinlemesine görüşme yapılmıştır. Göçmen ve mülteci
işçilerin çalıştığı 147 işyerindeki İSG uzmanlarıyla anket çalışması
yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistik çalışmaların yanında çok kriterli karar
verme metodolojilerinden Analitik Hiyerarşi Prosesi (AHP) ve Güçlülüğe Göre
Öncelik Sıralaması Organizasyon Yöntemi (PROMETHEE) ile, Pareto Analizleri kullanılarak çalışmaların
bilimsel doğrulukları kanıtlanmıştır.
Türkiye’de göçmen ve mülteci
işçilerin işgücü piyasasındaki durumu ve İSG faktörlerinin incelenmesi
konusunda akademik anlamda çok fazla çalışma söz konusu değildir. Mümkün olduğu
kadar çok en yeni ulusal ve uluslararası veriler derlenmiş, sorunların çözümüne
ışık tutması amacıyla paydaşların ve akademisyenlerin kullanımına sunulmuştur.