Ticaretin küreselleşmesi farklı hukuk sistemlerine tabi şirket ve organizasyonları karşı karşıya getirmiştir. Sermayeyi güven vermek ticaretin en önemli kurallarından biridir. Yabancı sermaye ihtilaflara milli ve mahalli mahkemeler nezdinde çözüm aramayı dezavantajlı bulduğu için alternatif çözüm biçimlerine yönelmiştir. Uluslararası tahkim bu yollardan bir tanesidir. Hukuki uyuşmazlıkları çözümde esas olan mahkemeler olmasına rağmen zamanla tahkim müessesesinin dinamik ve hızlı işleyen yönü, ticari ihtilaflarda en tercih edilen kurum haline getirmiştir. Tahkimi işlevsel kılan, taraflara sözleşmelerini muayyen bir hukuka tabi kılma iktidarını bahşetmesidir. Hukuk seçme imkânı ticaretin güven ve istikrar arayan veçhesine de uygundur. Bu çalışmada tahkim anlaşması yapılan durumlarda esasa hangi hukukun uygulanacağı incelenmiştir.
Globalization of trade brought companies and organizations belonging to different law systems to face to face. Securing and giving trust to capital is one of most important prerequisite of the trade. Since foreign capital finds to rely on local courts risky in solving conflicts, it applies alternative conflict solving ways. international arbitration is one of them. Though, courts are basically the very natural legal conflict- solving places, the dynamic and rapid problem solving feature of arbitration made it the most influential and preferred institution in commercial conflicts. What makes arbitration effective is its ability giving parties to choose the the law they prefer to be subjected. The ability to choose the law is compatible to nature of trade seeking the trust and stability as well. In this study, it is examined which law will be applied to the substance in case of arbitration contracts.