İklim Aktivistlerinin Taşınır Kültür Varlıklarına Karşı Gerçekleştirdikleri Eylemlerin İdarenin Sorumluluğu Kapsamında Değerlendirilmesi


Aksakal U.

İdare Hukuku ve İdari Yargılama Uluslararası Sempozyumu ISALAJ 2023, Balıkesir, Türkiye, 20 - 22 Temmuz 2023, ss.387-411

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Balıkesir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.387-411
  • İstanbul Ticaret Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İKLİM AKTİVİSTLERİNİN TAŞINIR KÜLTÜR

VARLIKLARINA KARŞI GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ

EYLEMLERİN İDARENİN SORUMLULUĞU KAPSAMINDA

DEĞERLENDİRİLMESİ


Taşınır kültür varlıkları çoğu zaman müzelerde sergilenen eserler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Sanat değerini haiz suluboya veya yağlıboya tablolar da taşınır kültür varlıkları kategorisi içinde yer almaktadır. Bu çalışmada özellikle yakın zamanda basında görünür hale gelen iklim veya çevre aktivistleri olarak tanımlanan kişilerin müzelerde sergilenen tablolar da dahil ünlü sanat eserlerine karşı çevre sorunlarına dik-kat çekmek amacıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin Türk Ceza Kanunu (TCK) ve idare hukuku kapsamında değerlendirmesi yapılmıştır. İlk olarak iklim aktivisti kavramı açıklanırken kültür varlığı başlığı altında ilgili tabloların taşıdığı değerden bahsedilmiş, sonraki bölümde ise tabloların somut- soyut ve taşınır- taşınmaz kültür varlıklarından hangisinin kapsamına girdiği kültür varlıklarının türleri açıklanarak belirtilmiştir. Araştırmanın ileriki safhasında taşınır kültür varlıklarının ulusal ve uluslararası mevzuatta ne tür düzenlemelerle korunduğuna, ceza ve idare hukuku açısından bu korumanın değerlendirilmesine yer verilmiştir. Sonraki bölümlerde araştırmaya konu olan eylemlerin neler olduğu dünyanın çeşitli ülkelerinden örneklerle belirlenmiş ve bunların herhangi bir suç oluşturup oluşturmadığı, bir suç teşkil ediyorsa bunun TCK’ de düzenlenen suçlardan hangisi altına girebileceği incelenmiştir. İncelenen suçlar kapsamında özellikle TCK madde 151’ de düzenlenen mala zarar verme suçuna değinilmiştir. Aynı Kanun’ un sonraki maddesinde yer alan mala zarar verme suçunun nitelikli halleri de araştırma kapsamında irdelenmiştir. 152. maddede belirtilen nitelikli haller kapsamında ilgili maddenin birinci fıkrasının “a” bendinde yer alan “kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında” ibaresi sanat değeri taşıyan tablolar ile bunların yer aldığı müzeler açısından değerlendirilmiş ve bahsi geçen bende dahil olup olmadığı ayrıca araştırılmıştır. İlgili nitelikli halin yorumlanmasında idare hukukundaki kamu malı kavramından yararlanılmıştır. Taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarına karşı işlenen suçlar özellikle 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ nun 65. maddesinin ilk fıkrası çerçevesinde incelenmiş, bu iki tür kültür varlığına karşı zarar verme eyleminin bahsi geçen Kanun’da bir suç olarak düzenlenip düzenlenmediğine, düzenleniyorsa hangi suç tanımına girdiğine ve bu eylemi gerçekleştiren faillere verilmesi öngörülen cezalar arasındaki farklara vurgu yapılmıştır. Daha sonra taşınır kültür varlıklarına karşı gerçekleştirilen bu eylemlerin önlenmesi hususunda idarenin ve kamu görevlilerinin sorumluluklarına değinilmiştir. Bu sorumluluk incelenirken öncelikle müzede görevli olan personelin kamu görevlisi olup olmadığının tespiti yapılmış, bunun için kamu görevlisi kavramı ceza hukuku ve idare hukuku açısından tanımlanmış, akabinde Müzeler İç Hizmetler Yönetmeliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü Müzeler Yönetmeliği ve Ulusal Müze Başkanlıklarının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yönetmelik gibi idarenin düzenleyici işlemlerinden yararlanılarak idarenin ve müze personelinin sorumluluğunun sınırları belirlenmiştir. Özellikle kamu görevlilerinin bu kapsamda doğabilecek cezai sorumlulukları TCK’ nin 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçu açısından incelenmiştir. İlgili maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunun ihmali davranışla işlenmesi konu ile alakalı olduğu için bilhassa işbu fıkra çalışmamızda yer bulmuştur. Bahsi geçen suç incelenirken suçun unsurlarına da değinilmiştir. Çalışmanın amacı ise; bahsi geçen eylemlerin yakın zamanda gerçekleşmesi hasebiyle güncel olması karşısında ceza hukuku ve idare hukuku içerisinde konumlandırılması ihtiyacı, çevre sorunlarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bu protestoların ceza hukuku kapsamında nasıl değerlendirileceği, gerçekleştirilen eylemler karşısında idarenin ve kamu görevlilerinin idari ve cezai sorumlulukları ve taşınır kültür varlıklarına karşı işlenen suçların mevzuatımızda düzenlenme biçimine taşınmaz kültür varlıklarına karşı işlenen suçlarla mukayesesi yapılmak suretiyle dikkat çekmektir.

Anahtar Kelimeler: Taşınır kültür varlığı, kamu görevlisi, idarenin sorumluluğu, kültür varlıklarına karşı işlenen suçlar, görevi kötüye kullanma, iklim aktivistleri.

EVALUATION OF THE ACTS OF CLIMATE ACTIVISTS AGAINST MOVABLE CULTURAL PROPERTIES WITHIN THE SCOPE OF ADMINISTRATIVE RESPONSIBILITY


Movable cultural properties often appear in the form of works exhibited in museums. Waterpaintings or oil paintings of artistic value are also included in the category of movable cultural properties. In this study, an evaluation has been made within the scope of the Turkish Penal Code (TPC) and administrative law on the subject of the acts against famous works of art including the paintings exhibited in museums with the in-tent to draw attention to environmental issues by people identified as climate or environmental activists who have recently become visible in the press. First, as the notion of climate activist was explained, the value of the relevant paintings has been mentioned under the title of cultural asset. In the next section, categorisation of the paintings has been indicated between the concrete- abstract and movableimmovable cultural properties by explaining the types of cultural assets. In the next phase of the study, the sort of the protection of the movable cultural properties by both national and international legislation and the evaluation of the aforementioned protection by the criminal and administrative law have been included. In the following sections, the acts that are the subject of the research are determined with examples from various countries over the world and it is examined whether they constitute any crime and if it does, which of the crimes regulated in the TPC can they fall under. Wit-hin the scope of the crimes examined, the crime of damage to property regulated in Article 151 of the TPC has been mentioned. Qualified da-mage to property which is in the next article of the same Code, has also been examined. Within the scope of qualified versions specified in the subparagraph “a” of the first paragraph in Article 152, the phrase “in relation to buildings, places, premises, or other moveable property which belongs to a public institution or corporation, or which is designated for use for public service or in a place reserved for the benefit of the public” has been studied in terms of paintings of artistic value and the museums they are located in and it has been investigated whether it is included in the aforementioned subparagraph. For the interpretation of the relevant qualified version of the crime, the concept of public property in administrative law has been refered. Crimes committed against movable and immovable cultural properties have been examined within the framework of the first paragraph of Article 65 of the Law No. 2863 on the Protection of Cultural and Natural Properties. It has been emphasized whether the act of damaging these two types of cultural properties is regulated as a crime in the aforementioned Law, if it is, which crime it falls under, and the differences between the penalties envisaged for the offenders who committed this act. Then, the responsibilities of the administration and public officials in preventing these actions against movable cultural properties are mentioned. While examining this responsibility, first of all, it was determined whether the museum personnel was a public official, for this the concept of public official was defined in terms of criminal and administrative law, and then the limits of the responsibility of the administration and the museum personnel were determined by using the regulations of the administration such as the Museums Internal Services Regulation, the General Directorate of Foundations Museums Regulation and the Regulation on the Establishment and Duties of the National Museum Presidencies. In particular, the criminal responsibili-ties of public officials that may arise in this context have been examined in terms of misuse of public duty in Article 257 of the TPC. Since the misuse of public duty regulated in the second paragraph of the relevant article is committed with negligent behavior, this paragraph has been included in our study, especially since it is related to the subject. While examining the aforementioned crime, the elements of the crime were al-so mentioned. The aim of this study is the necessity of positioning the aforementioned acts in criminal and administrative law in the face of their recent happenings, determining how these protests, which were held in order to draw attention to the environmental problems, will be evaluated within the scope of criminal law, the administrative and crimi-nal responsibilities of the administration and public officials in the face of the actions carried out and to draw attention to the regulation of the crimes against movable cultural properties in our legislation by making comparisons with the crimes committed against immovable cultural pro-perties.

Keywords: Movable cultural property, public official, administrative responsibility, crimes against cultural assets, misuse of public duty, climate activists.