İnsan, Sanat & Teknoloji Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 4 - 05 Kasım 2024, ss.47-52, (Tam Metin Bildiri)
Bilimsel yönetim ilkesi iş faaliyetlerinin basitleştirilmesi, standartlaştırılması, yüksek düzeyde kontrolü ve çalışanların yalnızca finansal faktörle motive edilebileceği varsayımları ile üretim performansını arttırmayı hedeflemiştir (Taylor, 1911). Sonraki yıllarda McGregor (1960) bu ilkeyi destekleyecek bir yönetim anlayışı olan Teori X’i öne sürmüştür. Teori X, insanların do- ğası gereği çalışmaktan ve sorumluluktan almaktan kaçındığını varsaymaktadır. Bu nedenle, yöneticilerin astları ceza tehdidi veya daha fazla ücret vaadi ile denetim altında tutması gerek- mektedir (McGregor, 1960). Tüm bu gelişmeler, performans odaklı, mekanik güç kaynakları- nın kullanımının arttığı ve işçilerin yalnızca makine hizmetlileri haline geldiği bir iş düzenin yaygınlaşmasında rol oynamıştır (Coburn, 1979). Ancak, her iki yaklaşımın da beklenen per- formans ve üretim artışını sağlayamaması çalışanların maddi ihtiyaçların ötesinde duygusal ve bilişsel üst düzey ihtiyaçlarının varlığını işaret etmiştir. Benzer şekilde, Hawthorne araştırmaları da bulguları ile de çalışanların duygularının ve sosyal ihtiyaçların iş motivasyonu ve dolayısıyla performans üzerindeki olumlu etkilerini desteklemiştir (Mayo, 1933). Tüm bu tarihsel süreçler, işe yabancılaşma kavramının psikoloji alanında yer bulması, çalışan motivasyonu ve öznel iyi oluş üzerindeki etkisinin araştırılmasında itici birer güç olmuştur.