Akıllı Video Gözetiminin Temel Hak ve Özgürlükler Bağlamında Değerlendirilmesi: KGYS’den Vücut Kameralarına


Creative Commons License

Abanoz Öztürk B.

Metropol ve Güvenlik: İnsan Hakları ve Sivil Toplum Perspektifi, Adem Esen,Mustafa Yayla,Ufuk Ayhan,Alp Cenk Arslan,Bilge Erbaş, Editör, Istanbul University Press, İstanbul, ss.152-176, 2025

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2025
  • Yayınevi: Istanbul University Press
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.152-176
  • Editörler: Adem Esen,Mustafa Yayla,Ufuk Ayhan,Alp Cenk Arslan,Bilge Erbaş, Editör
  • İstanbul Ticaret Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada, Türkiye’de suçun önlenmesi amacıyla kullanılan akıllı video gözetimi temel hak ve özgürlükler bağlamında incelenmektedir. Suçla mücadelede kameraların kullanılmasına, Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE) adı altında 2000’li yılların başında İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirde meydanlar, caddeler, parklar, metrolar ve toplu taşıma araçları gibi kamusal alanların yedi gün yirmi dört saat izlenmesiyle başlanmıştır. İlerleyen süreçte MOBESE, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) adını almış ve Plaka Tanıma Sistemleri (PTS) ile entegre edilmiştir. Böylece kamera üzerinden alınan araç fotoğrafları ve plaka karakterleri tanımlaması, istenildiğinde plakası okunan araçların plaka bilgileri ve fotoğrafları ile beraber sorgulanması ve alarm üretilmesi sağlanabilmiştir. 2019 yılından itibaren de İstanbul’da trafik polisleri vücut kameralarını test etmektedir ve 2025 yılından itibaren tüm polislerin yüz tanıma teknolojisi ile entegre olan vücut kameralarıyla donatılması planlanmaktadır. Yüz ve iris taraması yapabilen vücut kameraları ile dar alanda biyometrik veriler toplanarak merkezi sunuculara aktarılmaktadır. Dolayı; sıyla tüm bu araçların sensörleri aracılığıyla çevrelerindeki neredeyse tüm nesnelere ilişkin çok sayıda veri topladığı ve birbirlerine entegre olduğu akıllı video gözetim sistemi karşımızdadır. Akıllı video gözetimi suçun önlenmesinde etkili bir araç olabilir. Fakat bireylerin temel hak ve özgürlükleri bağlamında ciddi endişeleri beraberinde getirmektedir. Bu nedenle akıllı video gözetiminin hukuki ve etik standartlarının oluşturulması ve bu kurallara uyulması büyük önem taşımaktadır. Çalışmada, Türkiye’de akıllı video gözetiminin gelişimi ve bu kameraların kullanımına izin vermek için hukuki şartların neler olduğu incelenmektedir. Ülkemizdeki kamera sistemlerinin ve yapay zekâ destekli modern önleyici polislik uygulamalarının hukuki alt yapısındaki eksiklikler ele alınırken, Almanya’daki video gözetim düzen; lemeleri de incelenecek ve bu düzenlemelerin Türkiye için yol gösterici olup olamayacakları değerlendirilecektir.